Koşullanma Davranışı Nedir ?

Sohbetci

Global Mod
Global Mod
**Koşullanma Davranışı Nedir?**

Koşullanma, organizmaların belirli bir uyarana tepki verme şeklini öğrenme sürecini ifade eder. Psikolojide, koşullanma, bir organizmanın çevresindeki belirli uyaranlara verdiği tepkiyi değiştirme veya alışkanlık haline getirme sürecini tanımlar. Koşullanma, insanların ve diğer canlıların çevreye uyum sağlamalarına ve yaşamlarını sürdürmelerine yardımcı olan temel öğrenme mekanizmalarından biridir. İnsan davranışlarının temelinde yer alan bu süreç, pek çok teorisyen tarafından incelenmiş ve farklı alt türlere ayrılmıştır.

**Koşullanma Davranışının Türleri**

Koşullanma, iki ana kategoride ele alınabilir: klasik koşullanma ve edimsel koşullanma. Her iki tür de davranışların öğrenilmesinde önemli rol oynar, ancak farklı mekanizmalar ve süreçler içerir.

**Klasik Koşullanma**

Klasik koşullanma, Ivan Pavlov'un 1900'lerin başlarında yaptığı ünlü deneyle tanımlanan bir öğrenme türüdür. Pavlov, köpeklerin yemek verilmeden önce bir zil sesi duyduklarında salya salgıladıklarını fark etti. Bu durumu gözlemledikten sonra, bir zil sesi (koşulsuz uyarıcı) ile yemek (koşulsuz tepki) arasında bir bağlantı kurarak, zil sesinin de salya üretme gibi bir tepkiye yol açtığını keşfetti. Pavlov’un deneyleri, organizmaların belirli uyarıcılara karşı koşullanabileceğini gösterdi. Bu, klasik koşullanma sürecini oluşturur.

Klasik koşullanma süreci dört aşamadan oluşur:

1. **Koşulsuz uyarıcı (KU):** Doğal olarak tepkiyi tetikleyen bir uyarıcı (örneğin yemek).

2. **Koşulsuz tepki (KT):** Koşulsuz uyarıcıya verilen doğal tepki (örneğin salya salgılamak).

3. **Nötr uyarıcı (NU):** Başlangıçta tepki oluşturmayan bir uyarıcı (örneğin zil sesi).

4. **Koşullu uyarıcı (KU):** Nötr uyarıcının, koşulsuz uyarıcı ile eşleştirilmesinin ardından tepkiyi tetiklemesi (örneğin, zil sesi ile salya salgılamak).

**Edimsel Koşullanma**

Edimsel koşullanma, B.F. Skinner tarafından geliştirilen bir diğer önemli koşullanma türüdür. Bu tür, organizmaların davranışları belirli sonuçlar ya da ödüller aracılığıyla öğrenmesini ifade eder. Skinner, bu tür öğrenmeyi, ödüller ve cezalara dayalı bir süreç olarak tanımlar. Edimsel koşullanma, pekiştirme (yani istenen davranışların ödüllendirilmesi) ve cezalandırma (istenmeyen davranışların engellenmesi) gibi temel unsurlarla çalışır.

Bu tür öğrenme, bir organizmanın belirli bir davranışı gerçekleştirdiğinde ne gibi sonuçlarla karşılaşacağını öğrenmesini sağlar. Eğer organizma bu davranıştan ödül alıyorsa, bu davranışı tekrarlama eğiliminde olur. Öte yandan, eğer davranış olumsuz bir sonuç doğuruyorsa, organizma bu davranışı azaltmayı öğrenir. Edimsel koşullanma, eğitimde ve terapide yaygın olarak kullanılır.

**Koşullanma Davranışı Ne Tür Öğrenmelerle İlgilidir?**

Koşullanma, davranışın öğrenilmesinin temel yollarından biridir. İster klasik koşullanma, ister edimsel koşullanma olsun, her iki öğrenme türü de bireylerin çevrelerine nasıl uyum sağladığını açıklar. İnsanlar ve hayvanlar, çeşitli durumlar ve uyarıcılara karşı nasıl tepki göstereceklerini öğrenirler. Bu öğrenme, organizmanın çevresindeki koşullar değiştikçe evrimsel bir avantaj sağlar.

Örneğin, klasik koşullanma, bir kişinin belirli bir durumdan veya kişiden korkmak gibi duygusal tepkiler geliştirmesinde rol oynar. Bir kişi bir tecrübede olumsuz bir uyaran (örneğin yüksek ses veya ani bir hareket) ile karşılaşmışsa, gelecekte benzer bir uyarıcı aldığında korku gibi bir tepki gösterebilir. Bu durum, organizmanın potansiyel tehditlere karşı savunma geliştirmesini sağlar.

Edimsel koşullanma ise, insanların ve hayvanların daha doğrudan, ödüllerle ve cezalarla şekillenen davranışlarını açıklar. İnsanlar, hoşlarına giden aktiviteleri veya alışkanlıkları ödüllerle pekiştirir ve hoşlanmadıkları durumları ceza ile engeller. Bu da kişisel alışkanlıkların ve sosyal davranışların gelişmesinde önemli bir etkendir.

**Koşullanma Davranışının Günlük Yaşantımıza Etkisi**

Koşullanma, yalnızca laboratuvar deneylerinde gözlemlenen bir süreç değil, aynı zamanda günlük yaşamda da aktif bir şekilde yer alır. Örneğin, bir çocuk küçükken sürekli olarak tatlı yediğinde, bu tatlıyı gördüğünde mutlu olma ve tatlı ile ilişkilendirilen olumlu duygular geliştirir. Buradaki koşul, tatlının verdiği tatmin duygusudur.

Diğer yandan, sosyal medya kullanımına dair ödüller ve cezalar da edimsel koşullanmanın örneklerindendir. Kişi, sosyal medya platformlarında beğeni, yorum veya paylaşımlar aldığında, bu tür pekiştirmeler kişinin daha fazla paylaşım yapmasını teşvik eder. Aynı şekilde, negatif geri dönüşler veya olumsuz yorumlar, kişiyi daha az paylaşım yapmaya yönlendirebilir. Bu süreç, bir çeşit sosyal öğrenme döngüsü oluşturur.

**Koşullanma Davranışının Sağlık ve Psikoloji Alanındaki Yeri**

Koşullanma, psikolojik terapilerde de yaygın olarak kullanılır. Özellikle fobiler, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi rahatsızlıkların tedavisinde koşullanma temelli yöntemler uygulanır. Örneğin, bir kişi uçakla seyahat etmekten korkuyorsa, uçuş öncesi yapılan sistematik duyarsızlaştırma tedavisi (kademeli olarak korku veren durumlarla tanıştırma) sayesinde, korku zamanla azalır ve kişi bu korkuya tepki vermemeyi öğrenir.

Ayrıca, koşullanma, bağımlılık tedavisinde de kullanılmaktadır. Alkol veya sigara bağımlılığı gibi durumlarda, istemsiz olarak ödüllendirici davranışlar (sigara içmek, alkol almak) kişiye keyif verir. Koşullanma teknikleri kullanılarak, bu ödüllerin yerini daha sağlıklı ve olumlu davranışlar alması sağlanabilir.

**Sonuç**

Koşullanma, organizmaların çevrelerine uyum sağlamak ve çeşitli uyarıcılara nasıl tepki vermeleri gerektiğini öğrenmelerini sağlayan temel bir süreçtir. Klasik ve edimsel koşullanma, farklı mekanizmalarla olsa da, her biri davranışların öğrenilmesi ve şekillendirilmesinde büyük rol oynar. Bu süreç, insanların sosyal davranışlarından alışkanlıklarına, psikolojik durumlarından sağlıklı yaşam tercihlerine kadar geniş bir yelpazede etkili olmaktadır. Hem günlük hayatta hem de terapi süreçlerinde koşullanma davranışlarının göz önünde bulundurulması, bireylerin daha sağlıklı ve verimli bir yaşam sürmelerine yardımcı olabilir.
 
Üst