Tıbbın günümüzdeki kadar gelişmediği, insanların yaşadığı sıhhat meselelerine süratlice teşhis koyup anında gerçek tedaviye başlanamadığı günlerde beşerler şifayı tabiattan bulmaktaydı. Tabiatta buldukları otları kaynatıp tüketerek şifa bulurlardı. Bu süreç elbette ki sanıldığı kadar kolay bir müddetç olmamakla birlikte deneme yanılma yoluyla devam eden uzunca bir müddetçti. İşte hastalıklara yeterli gelen şifalı bitkiler…
Mutfaklardan eksik olmayan bir besin olan sarımsak tarihteki birinci antibiyotik olarak bilinmektedir. Sarımsağın karıştığı her besin daha da faydalı olur. Yemeklerden eksik edilmemesi gereken sarımsak, tertipli olarak tüketildiğinde özellikle çiğ olarak yendiğinde bedeni baştan aşağıya iltihap ve toksinlerden arındırdığı bilinmektedir.
Eski çağlardan beri şifa kaynağı olarak kullanılan çörek otu, kanser üzere hayati tehlikesi olan hastalıklardan mevsimsel olarak meydana gelen grip ve nezleden korumaktadır. Mevtten öbür her kaygıya deva olduğuna inanılan çörek otu, sahip olduğu varlıklı vitamin-mineraller yardımıyla bağışıklık sistemini de güçlendirmektedir.
Maydanoz familyasından olan kişniş, karaciğer hastalıklarına karşı koruduğu bilinmektedir. Kan şekerini dengeleye, kal ve damar sıhhatini koruyan kişniş, et yemeklerine aroma verici bir baharat olarak kullanılabilir. tıpkı vakitte öğütülmüş kişniş, makarna ve salatalara lezzet katması için de katılabilir.
Papatya familyasından olan andız, adet sancısı çeken bayanların nizamlı olarak tüketmesi tavsiye edilir. pek tesirli bir ağrı kesici olan andız beraberinde teneffüs yolları hastalıklarının tedavisinde de kullanılabilir. Bağışıklık sistemini güçlendiren andız, bitki çayı demler üzere demlenerek tüketilebilir. Birfazlaca hastalığın şifa kaynağı olan andızın sistemli olarak kullanılması tavsiye edilir.
Şifanın tabiatta olduğunun en hoş ispatlarından biri olan hünnap, kuvvetli antioksidan özelliği yardımıyla bedeni toksinlerden arındırarak bağışıklık sistemini güçlendirir. Doğal olan hünnap sistemli bir biçimde kullanıldığında kal ve damar sıhhatini da koruyarak kalp krizi riskini azaltmaktadır.
Mide ve bağırsak hastalıklarına çok düzgün gelen rezene, bilhassa gaz badiresi ve hazımsızlık çekenlerin tertipli olarak tüketmesi gerekir. çok sıradan bir biçimde demlenen rezene çayı, yemeklerden daha sonra içildiğinde şişkinliğe güzel gelerek hazmı kolaylaştırır.
Kış mevsimlerinde şayet olmazsa olmaz içecek olarak sabah akşam her an tükettiğimiz ıhlamur, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı beden direncini arttırmaktadır. İçerdiği vitamin ve minerallerle bağışıklık sistemini güçlendiren ıhlamur, bedeni toksinlerden arındırır. Bedensel sıhhat kadar zihinsel sıhhat için de pek faydalı olan ıhlamur çayı gerilimi de azaltmaktadır.
