Nezaket, hem alan birebir vakitte veren kişinin fizikî ve zihinsel sıhhati üzerinde büyük tesire sahip bir davranıştır. Pekala niye bu davranışı ekseriyetle zayıflıkla ilişkilendiriyoruz? Bu mevzu üzerine uzman yorumlarına gelin yakından bakalım…
Kaynak: https://www.stylist.co.uk/life/kindne…
Ufacık bir nazik davranış bile insan münasebetlerimizde büyük fark yaratabiliyor.
Kulağa klişe gelse de aslında bu son derece hakikat bir yaklaşımdır. Araştırmalar, nezaketin hem veren birebir vakitte alan bireye yarar sağladığını tekraren göstermiştir. Nezaket göstermek yalnızca ruh halimizi ve özgüvenimizi artırmakla kalmaz, hem de toplum şuurunu geliştirir ve izolasyon ve yalnızlık hislerini azaltabilir.
Öyleyse kibralık niye çoğunlukla bir zayıflıkmış üzere görülüyor?
Nezaketin zayıflıkla ilişkilendirilmesi konusu sandığımızdan epey daha derine iniyor aslında. Bu niyetin altında diğerlerinin zihinsel ve fizikî refahını önemseyen insanların duygusal olarak zayıf oldukları inancı yatmaktadır. Oburlarının gereksinim ve isteklerini dikkate almanın bir biçimde kendi bedelinizi düşürdüğü düşünülmektedir.
Nezaket, bir oburunun faydasına kendinizden bir modül vermek olarak da görülür ki bu doğuştan gelen hayatta kalma içgüdümüze ve kendimizi daha kuvvetli kılma gereksinimimize ters olan bir şeydir.
Psikolog Charlotte Armitage, ‘Bir diğerine yardım etmek için kendisini bir kenara koyanlar, öteki birinin gereksinimlerini kendi muhtaçlıklarının önüne koyuyormuş üzere göründükleri için zayıf olarak görülüyor olabilir.’ diye açıklıyor.
Armitage ayrıyeten nazik olmanın, oburlarının onayını alma teşebbüsü olarak görülebileceğinin altını çiziyor.
‘İnsanlar kibar olduklarında karşı taraftan onay almak için nazik davranıyormuş olarak algılanabilir. Bu, kimilerinin zayıflık olarak yorumlayabileceği potansiyel bir ruhsal savunmasızlığı gösterir.”
Nezaketin toplumun işleyişinde ayrılmaz bir rol oynamasının yanı sıra, nezaketin güçle ilişkilendirilmesinin de bir epeyce sebebi vardır.
Armitage’ın da dediği üzere: “Nezaket ekseriyetle güçle ilişkilendirilmez fakat aslında kimi vakit en nazik olanlar en kuvvetli insanlardır. Bu şahıslar kendilerini savunma yahut kendilerini korumak için bariyer koyma muhtaçlığı hissetmezler, kişiliklerinden emin oldukları için de karşısındakine basitçe nezaket gösterebilirler.
Gerçekten nazik olmak kişinin kendini büsbütün kabul edecek kadar ruhsal olarak kuvvetli ve güçlü olmasını gerektirir.
Emory Üniversitesi’nden yapılan araştırmaya göre, öteki birine karşı nazik olduğunuzda, beyninizin zevk ve ödül merkezleri güya düzgünlük yapan değil de yeterlilik bakılırsan sizmişsiniz üzere harekete geçiyor. Bu aslında dert hislerini azaltmaya da yardımcı olabiliyor. Yani aslında kibar olmak tasayı hayatınızdan uzak tutmanın en kolay ve ucuz yollarından biridir.
Nezaketin zihinsel yararlarının yanı sıra birfazlaca fizikî faydası da vardır.
Egzersiz üzere nezaket ve fedakarlık da endorfinleri hür bırakır. Fizikî olarak, diğerlerini yeterli hissettirmek, kalbinizin kimyasal istikrarını de etkileyebilir. Nezaket beraberinde kan damarlarında nitrik oksit ismi verilen bir kimyasalın salınmasına, damarların genişlemesine ve kan basıncının düşmesine niye olan oksitosin hormonunu da özgür bırakır.
Kendinize karşı nazik olmanın sıhhatiniz üzerinde de kıymetli bir tesiri olabilir.
Exeter ve Oxford üniversitelerindeki akademisyenler tarafınca yakın vakitte yürütülen bir araştırma, kendiniz hakkında olumlu fikirlere sahip olmak ve nazik bir iç ses oluşturmak için vakit ayırmanın kalp atış suratını düşürme ve hatta bağışıklık sisteminizi güçlendirme potansiyeline sahip olduğunu keşfetti.
Son olarak, ne kadar küçük olursa olsun tek bir nazik davranışın hayat değiştirme potansiyeline sahip olduğu unutmayın.
Birine en ufak bir nezaket hareketi bile göstermek, onlara dünyada uygun insanların olduğunu ve insanların onları önemsediğini hatırlatır. Birinin, ne kadar küçük olursa olsun, bir diğeri onlar için bir şeyler yapmak için elinden geleni yapmış üzere hissetmesi, minnettar, memnunluk ve beraberlik hislerini ortaya çıkaracağını aklınızdan çıkarmayın.
Kaynak: https://www.stylist.co.uk/life/kindne…
Ufacık bir nazik davranış bile insan münasebetlerimizde büyük fark yaratabiliyor.
Kulağa klişe gelse de aslında bu son derece hakikat bir yaklaşımdır. Araştırmalar, nezaketin hem veren birebir vakitte alan bireye yarar sağladığını tekraren göstermiştir. Nezaket göstermek yalnızca ruh halimizi ve özgüvenimizi artırmakla kalmaz, hem de toplum şuurunu geliştirir ve izolasyon ve yalnızlık hislerini azaltabilir.
Öyleyse kibralık niye çoğunlukla bir zayıflıkmış üzere görülüyor?
Nezaketin zayıflıkla ilişkilendirilmesi konusu sandığımızdan epey daha derine iniyor aslında. Bu niyetin altında diğerlerinin zihinsel ve fizikî refahını önemseyen insanların duygusal olarak zayıf oldukları inancı yatmaktadır. Oburlarının gereksinim ve isteklerini dikkate almanın bir biçimde kendi bedelinizi düşürdüğü düşünülmektedir.
Nezaket, bir oburunun faydasına kendinizden bir modül vermek olarak da görülür ki bu doğuştan gelen hayatta kalma içgüdümüze ve kendimizi daha kuvvetli kılma gereksinimimize ters olan bir şeydir.
Psikolog Charlotte Armitage, ‘Bir diğerine yardım etmek için kendisini bir kenara koyanlar, öteki birinin gereksinimlerini kendi muhtaçlıklarının önüne koyuyormuş üzere göründükleri için zayıf olarak görülüyor olabilir.’ diye açıklıyor.
Armitage ayrıyeten nazik olmanın, oburlarının onayını alma teşebbüsü olarak görülebileceğinin altını çiziyor.
‘İnsanlar kibar olduklarında karşı taraftan onay almak için nazik davranıyormuş olarak algılanabilir. Bu, kimilerinin zayıflık olarak yorumlayabileceği potansiyel bir ruhsal savunmasızlığı gösterir.”
Nezaketin toplumun işleyişinde ayrılmaz bir rol oynamasının yanı sıra, nezaketin güçle ilişkilendirilmesinin de bir epeyce sebebi vardır.
Armitage’ın da dediği üzere: “Nezaket ekseriyetle güçle ilişkilendirilmez fakat aslında kimi vakit en nazik olanlar en kuvvetli insanlardır. Bu şahıslar kendilerini savunma yahut kendilerini korumak için bariyer koyma muhtaçlığı hissetmezler, kişiliklerinden emin oldukları için de karşısındakine basitçe nezaket gösterebilirler.
Gerçekten nazik olmak kişinin kendini büsbütün kabul edecek kadar ruhsal olarak kuvvetli ve güçlü olmasını gerektirir.
Emory Üniversitesi’nden yapılan araştırmaya göre, öteki birine karşı nazik olduğunuzda, beyninizin zevk ve ödül merkezleri güya düzgünlük yapan değil de yeterlilik bakılırsan sizmişsiniz üzere harekete geçiyor. Bu aslında dert hislerini azaltmaya da yardımcı olabiliyor. Yani aslında kibar olmak tasayı hayatınızdan uzak tutmanın en kolay ve ucuz yollarından biridir.
Nezaketin zihinsel yararlarının yanı sıra birfazlaca fizikî faydası da vardır.
Egzersiz üzere nezaket ve fedakarlık da endorfinleri hür bırakır. Fizikî olarak, diğerlerini yeterli hissettirmek, kalbinizin kimyasal istikrarını de etkileyebilir. Nezaket beraberinde kan damarlarında nitrik oksit ismi verilen bir kimyasalın salınmasına, damarların genişlemesine ve kan basıncının düşmesine niye olan oksitosin hormonunu da özgür bırakır.
Kendinize karşı nazik olmanın sıhhatiniz üzerinde de kıymetli bir tesiri olabilir.
Exeter ve Oxford üniversitelerindeki akademisyenler tarafınca yakın vakitte yürütülen bir araştırma, kendiniz hakkında olumlu fikirlere sahip olmak ve nazik bir iç ses oluşturmak için vakit ayırmanın kalp atış suratını düşürme ve hatta bağışıklık sisteminizi güçlendirme potansiyeline sahip olduğunu keşfetti.
Son olarak, ne kadar küçük olursa olsun tek bir nazik davranışın hayat değiştirme potansiyeline sahip olduğu unutmayın.
Birine en ufak bir nezaket hareketi bile göstermek, onlara dünyada uygun insanların olduğunu ve insanların onları önemsediğini hatırlatır. Birinin, ne kadar küçük olursa olsun, bir diğeri onlar için bir şeyler yapmak için elinden geleni yapmış üzere hissetmesi, minnettar, memnunluk ve beraberlik hislerini ortaya çıkaracağını aklınızdan çıkarmayın.