her insanın alakayı yaşayış biçimi farklı olduğundan problemler için tek bir tahlil yolu bulmak zordur. bir daha de biroldukça çiftin bağlantılarını güzelleştirdiğine inandığı ufak ipuçları vardır. Biz de bu niçinle Onedio takımı olarak ilgileriniz için tesirli olabilecek birkaç tavsiyeyi sizin için derledik. Tahminen bu sayede aranızdaki bağı güçlendirebilir ve ilginizin daha pürüzsüz gitmesini sağlayabilirsiniz!
1. Partnerinize en yeterli dostunuz üzere davranın.
İnsanlar, arkadaşlarının yanında gerçek benlikleri ile olmaya ve bir şeyleri derinlemesine düşünmeden söylemeye meyillidirler. Bu durumun bağlantılar için güç olduğunu biliyoruz zira partnerinize ne düşündüğünüzü ve hissettiğinizi söylemek her vakit kolay olmayabiliyor. Ancak partnerinizle ilgili bir şey canınızı sıktığında tıpkı yakın dostunuzla paylaştığınız üzere “Bu beni üzdü,’ ‘ben bu biçimde hissediyorum’ diyerek onunla bağlantıya geçmeniz işe yarayacaktır.
2. Toplumsal medyada geçirdiğiniz mühlete orta verin.
İlişkinizi kuvvetli tutmanın öteki bir yolu mu? Uzmanlar, telefonlarınız yerine birbirinize bakabilmeniz için nizamlı olarak toplumsal ağdan uzaklaşmanız gerektiğini öneriyor.
Sosyal medyadan ya da haberlerden uzaklaşıp, vaktinizi birbirinizle günlük hayatınız hakkında konuşmak, kolay şeyler hakkında tartışmak yahut yalnızca bir arada olduğunuz anın tadını çıkarmak için kullanın. Zira kimi bazı toplumsal medyada olup bitenlerden hayli birbirinize daha fazla vakit ayırdığınızı göstermek düzgündür.
3. Birbirinizden farklı vakit da geçirin.
Partnerinizin size yeteri kadar ehemmiyet vermediğini ya da sizinle takılmaktansa yalnız olmayı tercih ettiğini düşünebilirsiniz, ancak aslında bunun gerçeklikle uzaktan yakından alakası yok! Münasebetinizin gelişmesi için ikinizin de yalnız kalmaya muhtaçlığı var. Kendimize ayırdığımız vakit; deşarj olmamıza, rahatlamamıza ve yalnızca kendimiz olmamıza imkan tanır. Bu da en az birlikte geçirilen vakit kadar kıymetlidir.
4. bir arada birinci günkü üzere randevuya çıkın.
senelerca birlikte olduktan daha sonra, canım cicim aylarınız geçmiş ve stabil, rahat bir periyoda girmiş olabilirsiniz. Lakin kıvılcımı canlı tutmak istiyorsanız birinci günkü itinası göstererek faklı yerlere gitmeye itina gösterebilirsiniz. Bu sayede, her vakit konuşacak bir şeyiniz, birlikte yapacak farklı aktiviteleriniz ve bir daha sonraki buluşmanız için heyecanla bekleyeceğiniz bir kıvılcım olacaktır.
5. “Ben” lisanı kullanın.
Partnerinizle olan tartışmanız toksik düzeye ulaşıyorsa, “bana bunu yaptın, beni fazlaca makus hissettirdin” üzere “sen” lisanı kullanmak yerine kendinizi “ben” lisanı ile tabir etmeye çalışın. Uzmanlara bakılırsa “sen” lisanı, partnerinizde savunmacı bir duruş yaratıyor ve siz konuşmayı bıraktığınız anda kendilerini savunmak için bir stratejiye girebiliyorlar. Kendinizi kendi fikir ve hislerinizle açıklamanız, partnerinizin suçlanma ve eleştirilme hissine kapılmasına pürüz olur. Bu sayede daha verimli bir bağlantı kurabilirsiniz.
6. Küçük anlara ihtimam gösterin.
Birbirimize günaydın demek yahut yatmadan evvel sarılmak üzere küçük şeylerin kıymetini kimi vakit bilemeyiz. Lakin aslında bu ufak hareketler günün en kıymetli bölümlerindendir.
Bu anların tadını çıkararak kıymetinizin daha fazla anlaşıldığını hissedeceksiniz, bu da uzun vadeli bir ilgiye sahip kalabilmenin hayati bir kesimi.
7. Kendinizi berbat hissettiğiniz anları onunla da paylaşın.
Kendinizi savunmasız yahut üzgün hissettiğiniz vakit, her şeyi içinizde tutmak yerine, partnerinize açılmak ve onunla bağlantı kurmak için gayret gösterin.
İlk başta, debelendiğiniz ve endişelendiğiniz durumları partnerinizle paylaşmaya başlayabilirsiniz ve bu biçimdelikle bağınızı güçlendirebilirsiniz.
8. Birbirinize iltifat edin.
Bir münasebette mızmızlanma alışkanlığına kapılmak epey kolay olsa da birlikte memnun bir biçimde kalmak istiyorsanız olumlulara odaklanmanız gereklidir.
Bunu, küçük şeylere ihtimam göstererek ve eşinizin yaptığı bir akşam yemeğini ne kadar beğendiğinizi belirterek, ona samimi iltifatlar sunarak yapabilirsiniz.
Birbirinizi düzgün şeyleri fark etmeye ve bunları daha sık yüksek sesle söylemeye teşvik edin!
9. Özrünüzü aksatmayın.
Kırıcı bir şey söylerseniz ya da yaparsanız, bunun hakkında en kısa müddette konuşun ve özür dilemekten çekinmeyin.
Özrünüz hakkında gerçekçi, yanlışınızı kabul etmekte de istekli olun. Asıl yapmanız ya da söylemeniz gereken şey hakkında bir baht daha isteyin, lakin bunun için saatlerce ya da günlerce beklemeyin. Yaptığınız şeyi sahiplenin, özrünüzü dileyin ve yolunuza koyulun.
10. Kendinize niye partnerinize aşık olduğunuzu hatırlatın.
Özellikle birbirinizin pahasını hafifçee almaya başlıyorsanız, partnerinize minnettar oluşunuzun tüm niçinlerini kendinize hatırlatın. İkiniz de birbirinize niye aşık olduğunuzu ve bir çift olarak paylaştığınız tüm hoş şeyleri hatırlatmaya ihtimam gösterirseniz, birçok alakanın dağılma niçini olan bu durumdan kaçınabilirsiniz.
Uzun müddettir bir arada olsanız bile, münasebetinizi güçlendirmenin ve sizi daha da yakınlaştırmanın her vakit yeni yolları vardır – bu biçimdece hem keyifli, birebir zamandasteklenmiş birebir vakitte sağlıklı bir geleceğe hazır hissedebilirsiniz.
Peki siz ilişkinizdeki kıvılcımı nasıl canlı tutarsınız? Hangi husus daha epeyce dikkatinizi çekti? Yorumlara!
1. Partnerinize en yeterli dostunuz üzere davranın.
İnsanlar, arkadaşlarının yanında gerçek benlikleri ile olmaya ve bir şeyleri derinlemesine düşünmeden söylemeye meyillidirler. Bu durumun bağlantılar için güç olduğunu biliyoruz zira partnerinize ne düşündüğünüzü ve hissettiğinizi söylemek her vakit kolay olmayabiliyor. Ancak partnerinizle ilgili bir şey canınızı sıktığında tıpkı yakın dostunuzla paylaştığınız üzere “Bu beni üzdü,’ ‘ben bu biçimde hissediyorum’ diyerek onunla bağlantıya geçmeniz işe yarayacaktır.
2. Toplumsal medyada geçirdiğiniz mühlete orta verin.
İlişkinizi kuvvetli tutmanın öteki bir yolu mu? Uzmanlar, telefonlarınız yerine birbirinize bakabilmeniz için nizamlı olarak toplumsal ağdan uzaklaşmanız gerektiğini öneriyor.
Sosyal medyadan ya da haberlerden uzaklaşıp, vaktinizi birbirinizle günlük hayatınız hakkında konuşmak, kolay şeyler hakkında tartışmak yahut yalnızca bir arada olduğunuz anın tadını çıkarmak için kullanın. Zira kimi bazı toplumsal medyada olup bitenlerden hayli birbirinize daha fazla vakit ayırdığınızı göstermek düzgündür.
3. Birbirinizden farklı vakit da geçirin.
Partnerinizin size yeteri kadar ehemmiyet vermediğini ya da sizinle takılmaktansa yalnız olmayı tercih ettiğini düşünebilirsiniz, ancak aslında bunun gerçeklikle uzaktan yakından alakası yok! Münasebetinizin gelişmesi için ikinizin de yalnız kalmaya muhtaçlığı var. Kendimize ayırdığımız vakit; deşarj olmamıza, rahatlamamıza ve yalnızca kendimiz olmamıza imkan tanır. Bu da en az birlikte geçirilen vakit kadar kıymetlidir.
4. bir arada birinci günkü üzere randevuya çıkın.
senelerca birlikte olduktan daha sonra, canım cicim aylarınız geçmiş ve stabil, rahat bir periyoda girmiş olabilirsiniz. Lakin kıvılcımı canlı tutmak istiyorsanız birinci günkü itinası göstererek faklı yerlere gitmeye itina gösterebilirsiniz. Bu sayede, her vakit konuşacak bir şeyiniz, birlikte yapacak farklı aktiviteleriniz ve bir daha sonraki buluşmanız için heyecanla bekleyeceğiniz bir kıvılcım olacaktır.
5. “Ben” lisanı kullanın.
Partnerinizle olan tartışmanız toksik düzeye ulaşıyorsa, “bana bunu yaptın, beni fazlaca makus hissettirdin” üzere “sen” lisanı kullanmak yerine kendinizi “ben” lisanı ile tabir etmeye çalışın. Uzmanlara bakılırsa “sen” lisanı, partnerinizde savunmacı bir duruş yaratıyor ve siz konuşmayı bıraktığınız anda kendilerini savunmak için bir stratejiye girebiliyorlar. Kendinizi kendi fikir ve hislerinizle açıklamanız, partnerinizin suçlanma ve eleştirilme hissine kapılmasına pürüz olur. Bu sayede daha verimli bir bağlantı kurabilirsiniz.
6. Küçük anlara ihtimam gösterin.
Birbirimize günaydın demek yahut yatmadan evvel sarılmak üzere küçük şeylerin kıymetini kimi vakit bilemeyiz. Lakin aslında bu ufak hareketler günün en kıymetli bölümlerindendir.
Bu anların tadını çıkararak kıymetinizin daha fazla anlaşıldığını hissedeceksiniz, bu da uzun vadeli bir ilgiye sahip kalabilmenin hayati bir kesimi.
7. Kendinizi berbat hissettiğiniz anları onunla da paylaşın.
Kendinizi savunmasız yahut üzgün hissettiğiniz vakit, her şeyi içinizde tutmak yerine, partnerinize açılmak ve onunla bağlantı kurmak için gayret gösterin.
İlk başta, debelendiğiniz ve endişelendiğiniz durumları partnerinizle paylaşmaya başlayabilirsiniz ve bu biçimdelikle bağınızı güçlendirebilirsiniz.
8. Birbirinize iltifat edin.
Bir münasebette mızmızlanma alışkanlığına kapılmak epey kolay olsa da birlikte memnun bir biçimde kalmak istiyorsanız olumlulara odaklanmanız gereklidir.
Bunu, küçük şeylere ihtimam göstererek ve eşinizin yaptığı bir akşam yemeğini ne kadar beğendiğinizi belirterek, ona samimi iltifatlar sunarak yapabilirsiniz.
Birbirinizi düzgün şeyleri fark etmeye ve bunları daha sık yüksek sesle söylemeye teşvik edin!
9. Özrünüzü aksatmayın.
Kırıcı bir şey söylerseniz ya da yaparsanız, bunun hakkında en kısa müddette konuşun ve özür dilemekten çekinmeyin.
Özrünüz hakkında gerçekçi, yanlışınızı kabul etmekte de istekli olun. Asıl yapmanız ya da söylemeniz gereken şey hakkında bir baht daha isteyin, lakin bunun için saatlerce ya da günlerce beklemeyin. Yaptığınız şeyi sahiplenin, özrünüzü dileyin ve yolunuza koyulun.
10. Kendinize niye partnerinize aşık olduğunuzu hatırlatın.
Özellikle birbirinizin pahasını hafifçee almaya başlıyorsanız, partnerinize minnettar oluşunuzun tüm niçinlerini kendinize hatırlatın. İkiniz de birbirinize niye aşık olduğunuzu ve bir çift olarak paylaştığınız tüm hoş şeyleri hatırlatmaya ihtimam gösterirseniz, birçok alakanın dağılma niçini olan bu durumdan kaçınabilirsiniz.
Uzun müddettir bir arada olsanız bile, münasebetinizi güçlendirmenin ve sizi daha da yakınlaştırmanın her vakit yeni yolları vardır – bu biçimdece hem keyifli, birebir zamandasteklenmiş birebir vakitte sağlıklı bir geleceğe hazır hissedebilirsiniz.
Peki siz ilişkinizdeki kıvılcımı nasıl canlı tutarsınız? Hangi husus daha epeyce dikkatinizi çekti? Yorumlara!